Bu çalışma, Türk Twitter kullanıcılarının #depresyondayım etiketi aracılığıyla duygusal durumlarını dilsel olarak nasıl kodladıklarını Halliday'in (1978) Sosyal Göstergebilim perspektifinde Martin ve White'ın (2005) Değerlendirme Kuramını kullanarak incelemektedir. Dizgeci İşlevsel Dilbilime dayanan bu araştırma, kullanıcıların duygusal durumlarını ifade etmek, sosyal konumlarını tartışmak ve dijital alanda kimliklerini inşa etmek için tutum kaynaklarını, etkileşim stratejilerini ve derecelendirme tekniklerini göstergebilimsel kaynaklar olarak nasıl kullandıklarını araştırmaktadır. Bulgular, 130 tweetin nitel analiz yoluyla, tweetlerin ağırlıklı olarak duygulanım kaynakları (%81,5), tekdilli bağıntılaşım (%84,6) ve güç-temelli derecelendirme (%67,7) içerdiğini ve başta günlük hayal kırıklıkları, ekonomik zorluklar, duygusal izolasyon, akademik/iş stresi, mevsimsel etkiler, toplumsal sorunlar ve sosyal yoksunluk olmak üzere yedi tematik kategoride farklı dil örüntülerinin ortaya çıktığını göstermektedir. Araştırma, Değerlendirme Kuramının dijital iletişimde duygulanım, değerlendirme ve yoğunlaşma arasındaki karmaşık etkileşimi nasıl etkili bir şekilde aydınlattığını gösterirken, depresyon söyleminin ruhsal sıkıntıyı ifade etmenin ötesinde çeşitli sosyal amaçlara hizmet eden değerli bir göstergebilimsel kaynak olarak nasıl işlev gördüğünü ortaya koymaktadır. Bu çalışma, Değerlendirme Kuramını, Türkçe sosyal medya metinlerine uygulayarak dijital söylem analizine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu süreçte ayrıca, Türkçenin biçimbilimsel ve sözdizimsel özelliklerinin değerlendirici dil kullanımındaki rolü hakkında gözlemler yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler:
Değerlendirme Kuramı, Dizgeci İşlevsel Dilbilim, sosyal medya söylemi, etiketler, dilsel kimlik, tutum, duygulanım, bağıntılaşım
|